Geçtiğimiz günlerde yasalaşan bir kanun var. İşsizlik Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun. İlk bakışta herkesin Borç Yapılandırmasına odaklandığı bu torba yasada mesleğimizi de ilgilendiren önemli bir madde var.
Yasa ile Gelir Vergisi Kanununda yapılan değişiklikle Tam mükellef gerçek kişilerin, Posta İdaresi ya da hızlı kargo taşımacılığı yapan şirketler tarafından düzenlenen elektronik ticaret gümrük beyannamesiyle gerçekleştirdikleri mal ihracatı kapsamında elde ettikleri kazancın %50’si Gelir Vergisinden muaf halde getirildi. Düzenleme ilk bakışta ihracatı teşvik eden bir madde olarak görünse de kapsamının “mikro ihracat” la sınırlı olması, amaç ihracatsa neden sadece mikro ihracatla sınırlı olduğu sorusunu akıllara getirdi.
Bu imtiyaz aslında mikro ihracata daha doğrusu mikro ihracatın servis sağlayıcısı olan hızlı kargo operatörlerine verilen ilk imtiyaz değil. Geriye dönüp 2019 Mayıs ayından bugüne yapılan düzenlemeleri alt alta koyduğunuzda tablo daha bir anlamlı hale geliyor. 2019 Mayısından bugüne yapılan düzenlemeleri birlikte hatırlayalım.
MAYIS 2019 :
- Ticaret Bakanlığı’na Mikro İhracat değer ve limitlerini on katına kadar arttırma yetkisi verildi.
HAZİRAN 2019 :
- Mikro İhracat limitleri Brüt 150 kilogramdan 300 kilograma, değeri ise 7,500 Avrodan 15,000 Avroya yükseltildi.
TEMMUZ 2019 :
- İnceleme, analiz veya test amaçlı eşyanın ithalinde Hızlı Kargo Operatörleri yetkilendirildi.
- Yurda girecek Posta veya Hızlı Kargo yoluyla gelen eşyanın cins, nevi, nitelik, miktar ve kıymetine ilişkin düzenleme yapmaya Ticaret Bakanlığı yetkili kılındı.
EKİM 2020 :
- Teşvik, sübvansiyon veya parasal iadeye ya da ayniyet tespitine konu olan ihracat eşyasına mikro ihracat yolu açıldı.
KASIM 2020 :
- Gerçek kişilerin mikro ihracat kapsamında gerçekleştirecekleri mal ihracatından elde ettikleri kazancın %50 Gelir Vergisinden muaf tutuldu.
Bilindiği üzere gümrük işlemlerinde temsil doğrudan ve dolaylı olmak üzere ikiye ayrılıyor. Gümrük Müşavirlerine ait olan dolaylı temsil yetkisi 2009 yılında yapılan düzenleme ile Hızlı Kargo Operatörlerine de verildi. Böylece operatörler Gümrük Müşavirlerine alternatif bir kurum haline geldi; yetki alanları ise zamanla genişledi. özellikle son 1,5 yıl içinde art arda yapılan düzenlemelerle operatörlerin pazar payı gittikçe arttı. Sonuç olarak yabancı sermayeli operatörlerin artan iş hacmine karşılık yerli sermayeli gümrük müşavirleri iş kaybına uğradılar.
Gümrük milli bir meseledir. Gümrükler, ülkelerin milli güvenliğini, siyasi ve iktisadi bütünlüğünü koruyan kalelerdir. Gümrük Müşavirleri ise ülkenin öz evlatları, kalenin yılmaz bekçileridir. Kale ile birlikte kaleyi koruyanlarında gözetilmesi son derece önemlidir.
İşte bu nedenle milli meselenin paydaşı, yerli sermayenin sahibi, ülkenin öz evlatları olan gümrük müşavirlerinin daha çok desteklenmesi gerektiğine inanıyorum.
Ali Kamer OBAN
Gümrük Müşaviri